LÜTFEN OKUDUGUNUZ VE DİNLEDİNİZE YORUM YAZIN ...

24 Eylül 2007 Pazartesi

DİYARBAKIR '' İSLAM TARİHİ ''


Bugün İslam Orduları'nın Diyarbakır'ı Fethi'nin 1468.yıldönümü. Kutlu olsun...
Piroz be...



Mekke’nin fethedilmesinin üzerinden henüz 9 yıl geçmişti. Halife Hz. Ömer’in (ra) görev verdiği komutan İyaz bin Ganem ve Halid bin Velid, 8 bin kişilik İslam ordusu ile Kuzey Mezopotamya’ya doğru ilerliyordu.

Ordunun içerisinde sahabelerden oluşan bin kişilik bir kuvvet bulunuyordu.

Diyarbakır Kalesi önüne gelinmişti. Bizans İmparatoru Heraklius yönetimindeki bölgede kuşatma beş ay sürdü.

İyaz bin Ganem, Mardinkapı’yı; Said bin Zeyd, Urfa Kapı’yı; Muaz bin Cebel, Dağ Kapı’yı; Halid bin Velid, Yenikapı’yı tutmuştu.

Halid bin Velid, sur dibinde gizli su deliğini bulmuş ve bunu genişleterek içeri girebileceğini keşfetmişti. Şehre menfezden ilk giren Halid bin Velid oldu. Beraberinde otuz kadar sahabe daha şehre girmeyi başardı. Yanlarında kılıç ve hançerlerinden başka silahları yoktu.

Komutan Halid’in adamlarından on kişi kilitlerini ve zincirlerini kırıp kapıyı açtı. Böylece Amed şehri yani Diyarbakır 639’da fethedilmiş oldu.


Fetih sırasında Peygamberimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) arkadaşları olan 27 sahabe bir bölgede, 13 sahabe ise surların farklı bir yerinde şehit oldu.

Yaralanan Sultan Sasa’nın da 6 ay sonra şehit olmasıyla birlikte bölgeye toplam 41 sahabe defnedildi. Diyarbakır’da 30 sahabe mezarının kesin olarak yerleri biliniyor.

Ancak daha sonra şehirde kalan ve soylarını devam ettirenlerle birlikte toplam 541 sahabe ve tâbiînin kabrinin bulunduğu belirtiliyor.

Kentte halen sahabe torunu olduklarını belgeleyebilen, şecere tutan aileler var. Kentte 6 peygamberin kabri, 3 peygamberin ise makamının bulunduğu ifade ediliyor.

Sahabe kabirlerinin sayısı bakımından Mekke ve Medine’den sonra üçüncü sırada yer alan Diyarbakır’ı Kudüs, Suriye ve Irak’ın takip ettiği ileri sürülüyor.

DİYARBAKIR’DA 1468 YILDIR EZAN OKUNUYOR

Diyarbakır’da İslam ordusunun fethinden bugüne kadar ezan sesi hiç dinmedi. Ve bir daha hiçbir zaman düşman işgaline uğramadı.




Diyarbakır’da 30’unun mezarı belli 541 sahabe ve tâbiîn yatmaktadır.

Eğil’de isimleri Kur’an-ı Kerim’de geçen Hz. Zülküf, Hz. Elyesa, Hz. Süleyman’ın kâtibi Harun’u Asefi, Nebi Zennun (Hz. Yunus), Nebi Melak yatmaktadır. Hz. Danyal ile ilgili güçlü veriler vardır.

Ergani Otluca (Kızılca köyünde) Hz. Şit’in oğlu Hz. Adem’in altıncı göbek torunu Hz. Enuş yatmaktadır.

Fis Kayası’nda Yunus Peygamber’in makamı, Ergani’de Zülküf Peygamber’in makamı vardır.

Hani’de yeni ismi Duru olan Derkam (Deyrur Rakim) köyünde Ashab-ı Rakim,

Lice Yencülüs Dağı’nda Ashab-ı Kehf’e ait mağaralarla ilgili belgeler son derece güçlüdür.

Ulu Cami’nin; Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Haram ve Şam’daki Emevi Camii’nden sonra İslam dininin beşinci büyük mescidi olduğu vurgulanıyor.

Hiç yorum yok:

LÜTFEN OKUDUGUNUZ VE DİNLEDİNİZE YORUM YAZIN ...